Birlikte yaşam kültürüne uyum sağlamakta zorlanan bir toplum olduğumuzun en önemli göstergesi, kat mülkiyeti kanununa bağlı olan uyuşmazlıkların dava sayısına yansıma oranıdır.  Çünkü göçebelikten gelen bir toplum olarak, istilacı güdümüz, birlikte yerleşik yaşam alışkanlıklarının önüne geçtiğinden, uyuşmazlığı yaşama ve çözme usullerini yönetme biçimimiz de, genelde birlikte yaşam kültürümüzün bir yansıması oluyor.

 

Birlikte yaşam kültürünün az gelişmiş olmasından kaynaklı olarak, komşuluk hukuku ve kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargı sistemine dava sayısı olarak yükü de, bugüne dek ağır oluyor(du). Artık 1 Eylül 2023 itibari ile yasal düzenlemesi yürürlüğe giren kanun çerçevesinde, bu uyuşmazlıklarda ticari, işçi işveren, tüketici, kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarının, yargılama yoluna gidilmeden önce alternatif bir çözüm yolu olan arabuluculuk kurumu ile çözümlenmesi gerekecek.

Sorunun arabuluculuk kurumunda çözümlenip çözümlenemeyeceğine ilişkin hukuki değerlendirmeyi, arabulucu yapacak olup, belirtmek gerekir ki; arabulucu hiçbir zaman taraflar hakkında karar verici sıfatına ve bir hakim veya hakem gibi taraflar hakkında karar verme yetkisine ise sahip değildir.

 

Kat Mülkiyeti Kanunu’na ilişkin arabuluculuk konularını genel olarak belirtmek gerekirse; malikler genel kurulun iptali talepleri, aidat alacakları olarak bilinen ortak giderlerin tahsile talepleri, ana gayrimenkulde yapılacak esaslı değişikliklere ilişkin uyuşmazlıklar, çok kullanılmayan ama ortak hayatı çekilmez hale getiren maliklerle ilgili önemli bir tedbir niteliğindeki malikin malik sıfatına son verilebilmesi için işletilecek hüküm gibi; daha birçok konuyu kapsayan uyuşmazlıklar, arabuluculuğa tabi oldu.  

 

Kat Mülkiyeti Kanunu, çok ortaklı bir şirketin yönetiminden daha ayrıntılı ve karışık konu ve olayları düzenleyen bir kanundur. Uygulamada boşta kalanın yöneticilik yaptığı bir sistemin varlığı göz önüne alınınca, aslında uzmanlık gerektiren bu konunun yönetilememesinden, ne kadar fazla sorun çıktığını söyleyebilmek de, zor değil.

 

Bu kadar kapsamlı bir hukuk alanının arabuluculuk eliyle tamamen çözüleceğini söylemek naiflik olursa da, büyük ölçüde yargı yükünü azaltacağını öngörebiliyoruz.

 

Hukuk sistemimize hayırlı ve uğurlu olsun.