PİYASANIN GERÇEK PATRONU, TÜKETİCİ

Piyasa denilen görünmez varlık her yerde konuşulur, durur. Piyasa olumlu karşıladı, olumsuz tepki verdi gibi, hakkında çeşitli yorumlar yapılır. Aslında, piyasa denilen görünmez varlığın gerçek yöneticisi tüketicinin ve aslında piyasa denilen sistemin temeli tüketicilerdir. Covid döneminde, durma noktasına gelen ekonominin ve piyasanın kalp atışının tüketicinin elinde olduğunu, hep birlikte yaşadık. Tüketici davranışları bir yöne doğru döndüğünde, o sektör ve şirketler kazandı, diğerleri ise kaybetti. 

Tüketicinin tüm bu gücüne rağmen, devletlerden de güçlü hale gelen teknoloji şirketlerinden birisi, tüketicilerin kişisel bilgilerini kullanacağını bildirip, bunun için izin isteyince, tüketici de kendi hamlesini yaptı ve büyük bir göç başlattı ve patronu olduğu piyasanın, piyonu olmayacağını gösterdi. Facebook’un sahibi olduğu Whats App uygulamasının, kullanıcıların kişisel bilgilerini kullanacağını bildirmesi, işte bu şekilde, 2021 yılının ilk önemli gündemi odu. 

Özellikle son yıllarda, güçlü teknoloji şirketlerinin ücretsiz olarak kullandırdıkları uygulamalar üzerinden elde ettikleri kişisel veriler, tüketicinin sömürülmesine yol açabiliyor. Ücretsiz kullandırılan her hizmetteki asıl ürünün kendi kişisel bilgileri olduğunu fark eden kullanıcılar, kendilerini güvende hissetmediklerinden büyük bir göç ile, başka uygulamalara geçiş yaptılar. Bunun üzerine, hizmeti sunan teknoloji şirketi de, geri adım atarak, kullanıcılarının kişisel bilgilerini kullanmak için talep ettiği izni, erteledi. Tüketici, piyasayı yönetme yetisinin kendisinde olduğunu fark ettiğinde, bu anlamda sömürülmekten de kurtuldu. Bu gibi durumların önüne geçebilmek için devletler de, kendi regülasyon alanlarının oluşturarak piyasadaki büyük oyuncuların, haddinden fazla ve tüketici aleyhine etki edebilecek güçleri kontrolü kullanmalarına çalışmakla görevlidir. Türkiye’de bunun için çalışan Rekabet Kurumu, Bankacılık Denetleme Kurumu, Kişisel Verilerin Korunması Kurumu gibi, birçok düzenleyici devlet kurumu bulunmakta. 

Türkiye’de Rekabet Kurumu, şirketlerin tüketicinin menfaatinin aksine, rekabeti bozarak hareket ettiğinde doğacak sonuçları engellemek için, önlem almak; tekelleşme olması halinde tüketicinin bu durumdan olumsuz etkilenmesi ile gerekirse şirketlere cezai müeyyide uygulamak için, varlığını sürdürür. Kişisel Verilerin Korunması Kurumu, ise tüketicinin bilgilerinin piyasanın ve bilginin sahibi olan tüketicinin, kendi aleyhine kullanılmasını engellemek veya aleyhe sonuçlardan piyasa oyuncusunu sorumlu tutmak ve ceza vermek üzere varlık gösteren, bir devlet kuruluşudur. İşte bu 2021 yılının gündemine oturan olay gelişirken, Rekabet Kurulu, bu teknoloji firmasının kullanıcıların bilgilerini kullanmak için istediği rızanın, hukuk dışı olduğuna dair, bir karar verdi. Kararda özetle, hukuken kişisel veriler hakkında belirli bir kullanım amacı ve belirli bir süre için rıza verilebileceği, belirsiz bir süre için ve sınırı belirli olmayan amaçlar için kişisel verilerin kullanılması için izin istenemeyeceği, temelindeki ilkelere işaret edildi. Çünkü, Kişisel Verilen Korunması Kanunu ve bağlı mevzuata göre, kişisel verilerin kullanılması için verilecek olan izinde, hangi kişisel verilerin, hangi süre için, hangi belirlenen amaçlar için kullanılacağının net olması gerekliliği aranıyor. Bunların eksikliğinde, verilecek kişisel verilerin işlenmesi izninin yasaya göre hukuka aykırı olduğu kabul ediliyor. Bu kararın sonuçları henüz yaşanmadan bu teknoloji şirketi, talep ettiği rıza metnini erteledi. Ancak erteleme tarihi olan Mayıs 2021 itibariyle, nasıl bir izin metni ile karşılaşacağımız ise, şu anda belli değil. Eğer Rekabet Kurulu’nun hukuka aykırı bulduğu konular hakkında bir düzenleme yapılırsa, belki yine tüketici tercihini bu programdan yana kullanabilir. Ancak o zaman da kullanmayı amaçladığı bilgileri, kullanmayı amaçladığı alanlarda kullanamaz. Bu noktada Facebook’un yönetimindeki Whats app uygulamasının nasıl bir yol izleyeceğini, hep birlikte göreceğiz.